Takvim yaprakları tam olarak ne zamanı gösteriyordu anımsamıyorum. Emin olduğum şey ise yine yukarıdakine benzer bir fotoğraftı. Fotoğrafta Afrika'nın kurak alanlarından birinde, bir erkek çocuğu görünüyordu.
Erkek çocuğu ki bir insan bile denilemeyecek derecede vücudu deformasyona uğramış; açlığı, sefaleti, güçsüzlüğü yüzünden vücudunu hareket dahi ettiremeyecek durumdaydı. Yanı başında bir akbaba, beslenmek için; sessiz sedasız avının ölmesini bekliyordu... Bu anı fotoğraflayan Amerikalı fotoğrafçı, fotoğrafı çekebilecek zamanı bulmasına rağmen, -bir sebepten- olay yerinden uzaklaşmıştı. O fotoğraf yayınlandığı anda öylesine ses getirdi ki, çocuğu bile bile ölüme terk eden fotoğrafçı, ödül olarak o yıl Pulitzer fotoğrafçılık ödülüne bile layık görüldü. Kısa bir zaman sonra da fotoğrafçının çektiği vicdan azabı neticesinde -ben hiç sanmıyorum- intihar ettiği yazılıp çizildi.
Aradan yıllar geçmesine rağmen ne gariptir ki Amerikalıların insan sevgisinde(!) hiçbir değişiklik olmamış gibi görünüyor. Yine gözünü hırs bürümüş, insanlıktan nasibini almamış bir kameraman, gözleri önünde dev bir pitona yem edilmiş Afrikalı bir köylü çocuk... Üstelik yayınları Dünya çapında alıcı bulan; çocuk yayınları da bulunan -buradaki çocukları kapsamıyor galiba- National Geographic... Tüm kalbimle alkışlıyorum.
.jpg)
Bir Egeli olarak tepkimi böyle bir başlıkta göstermek istedim: Uncle Sam (Sem Amca) bizlere çektirdiklerin tüm dünyaya "Yetti Gayrı..."