Dinle Neyden!

  Ney tarihin başlangıcından bu yana kullanılagelen bir enstrümandır. Ney kelime olarak Farsçada "kamış" anlamına gelmektedir. İlk kez Çin'de, Milattan önce 2000 yıllarında ortaya çıktığı biliniyor. Anadolu'da neyin yaygınlaşması ise de hepinizin malumudur ki Mevlana Celaleddin Rumi ile sağlanmıştır.
  
  Peki nedir neyi bu kadar önemli kılan, herhangi bir enstrümandan farklı kılan? Mesnevinin ilk on sekiz beyiti, ney ile başlamaktadır.  Bu yazımda bunlara değinmeye çalışacağım. 


  Öncelikle Ney çalınmaz, üflenir. Yani Allah nasıl insanlara ruhundan üfledi ise; insan da kendi maneviyatı kadar neye üflemekte, ondan ses çıkarabilmekte, bir nevi ona can vermektedir. Ses vermek Orta Türkçe metinlerimizde de "tınlı" yani canlı olmak anlamına gelmektedir. Mevlana'mız da bu  gerçeğe atıfta bulunmak amacıyla o muhteşem eserine, Mesnevi'sine, "Bişrev  in ney çün hikayet mi kuned" diye başlamaktadır. Yani: "Dinle neyden, şikayet etmede; ayrılıkları dile getirmekte..." Kutsal kitabımız "Oku" diye başlarken Mesnevi'nin "Dinle" diye başlaması elbette ki bir raslantı değil, bilhassa büyük sırrın ortaya dökümü, anlaşılması için yüce bir gayrettir.

Mevlana eserinde Ney ile, insanı tasvir etmektedir. Ona göre, insan gerçek vatanından -cennetten- ayrılıp, yaşam boyu çile çekeceği; sevdiklerinden ayrılacağı Dünyaya gönderilmiştir. Ney de tıpkı insanlar gibi sazlığından koparılmış, elden ele sürülmüş, çile çeker olmuştur. Ne zaman bir insan tarafından çalınsa, aynı vatandan koparılan gurbetteki iki dostun ağlaşması gibi acı acı inlemeye başlar. Neyi özlem içinde bırakan insan nefesi, insanı da özlemle dert çekmeye iten de Allah'ın büyük sevgisidir. Tabii ki bu özlemi ancak Mevlana'nın İnsan-ı Kamil olarak belirttiği  -sırra erişen insanlar- çekeceklerdir. Bu sebepten Kamil insanlar Dünya nimetlerini ellerinin tersiyle iterler; çünkü geldikleri yerin özlemi içinde yanıp, bu yapay alemin bir aldatmacadan ibaret olduğuna çoktan vakıf olmuşlardır. 
  Ney ile insanını fiziksel olarak da insana benzeten Rumi, dokuz boğumdan oluşan ney ile dokuz ayda dünyaya gelen insanı aynı potada eritmesi de yine yazınının takdire şayan özelliklerinden biridir. Bir beyitinde de "Her kim aslından uzaklaşırsa, yine ona dönmek ister." diye söyler. Burada da ahiret inancına vurgu yapan Mevlana bizlere pek çok şey söylemek istiyor.
  Evet dostlar neticede, hayatta dersler çıkarılabilecek pek çok alan bulunmaktadır. Neyi ve felsefesini sizlere bir nebze olsun tanıtabilmiş olmayı diliyorum. Tekrar görüşmek üzere.

Category:
Paylaş
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...