Eğitim pek çoğumuz için henüz tam olarak mükemmelliğe ulaşamamış bir yapı. Bu yapının hayatımızın "neresinde" olduğu ve hayatımızda "ne şekilde" bulunması gerektiği hala çözülememiş sorunlardan biri. Günümüz dünyasının en çok tartışılan eğitimsel paradoksu ise:
"Okulların bizleri ne derecede hayata hazırladığı..."
Pek çok eğitim eleştirmenine ve bana göre, okullar çocukları gerçek hayata hazırlayamıyor. Bunun asıl sebebi ise:
Okulda çocuklara öğretilen davranışlar ile iş yerinde beklenen davranışlar çoğunlukla birbirine zıt. Nasıl olduğunu merak edenler için örneklerle açıklayayım:
Okulda çocuklara öğretilen davranışlar ile iş yerinde beklenen davranışlar çoğunlukla birbirine zıt. Nasıl olduğunu merak edenler için örneklerle açıklayayım:
GRUP ÇALIŞMASI
Okulda bireysel çalışma kültürü vardır, iş yerinde takım kültürü egemendir. Örneğin:
*Sınıfta öğretmen çocuklara Arkadaşının kağıdına bakma, kendin yap.” der; iş yerinde müdür “Birlikte yapın.” der.
*Sınıfta öğretmen çocuklara “Kopya çekmeyin.” der, iş yerinde müdür “Amerika’yı yeniden keşfetmeyin, meslektaşınıza sorun.” der.
*Sınıfta öğretmen “Arkadaşlarını rahatsız etme!” der, iş yerinde müdür “Sürekli birbirinizle konuşun.” der.
FİKİR BEYAN ETME
Okulda dinlemek esastır, iş yerinde fikir beyan etmek. Örneğin:
*Öğretmen sınıfta sık sık “Sessiz olun!” der, iş yerinde müdür “Niye sessizsiniz?” der.
*Sınıfta öğretmen “Dinleyin!” diye bağırır, işyerinde müdür “Konuşun, fikrinizi söyleyin.” diye.
OKULUN PASİF YAPISI
Okulda çocuklar pasif durumdadır, iş yerinde çalışanlar aktif. Örneğin:
*Sınıfta çok aktifsin diye ceza alırsın, iş yerinde çok pasifsin diye.
*Sınıfta öğretmen “Herkes otursun!” diye bağırır, iş yerinde müdür “Hadi hadi! Oturmayın.” der.
*Sınıfta öğretmenin talimatlarını harfiyen yerine getirmek makbuldür, işyerinde yaratıcı ve inovatif olmak.
SORUMLULUK KAZANDIRMA
Okulda öğrencilere sorumluluk da verilmez. Örneğin:
*Okulda sorun olursa, öğretmen veliyi çağırır, iş yerinde müdür kişinin direkt kendisiyle konuşur.
*Okulda ödevleri (bazen) veli yapar, iş yerinde çalışanlar kendi işlerini kendi yapar.
*Öğrenci okula gitmediği zaman yok yazılır, ama çalışan iş yerine gitmediği zaman evden çalışabilir.
*Okulda çocuklar birçok şey hakkında az şey öğrenir, iş yerinde az şey hakkında çok şey.
ÜRÜN
Okulda öğrenme çıktıları anlamsız ve gerçek hayattan uzaktır. Örneğin,
*Okulda çıktı çoğu zaman anlamsız test sonucudur, işyerinde anlamlı üründür.
*Sınıfta ezber ve sınav vardır, iş yerinde proje.
*Okulda çocukların yaptığı ürünlerin ne gerçek alıcısı vardır ne *de gerçek hayatla ilgisi, iş yerinde alıcısı olmayan ürün üretilmez.
GELİŞİM
Okul değerlendirme üzerine kuruludur, iş yeri geribildirim. Örneğin,
*Sınıfta not çok, geri bildirim azdır; iş yerinde geribildirim çok, not (yıl sonu performans değerlendirmesi) azdır.
*Sınıfta öğrenciler sadece öğretmenden öğrenir, iş yerinde herkes herkesten.
İNSAN GÜCÜNÜN DEĞERİ
Tabii ki okula benzeyen işyerleri ya da gerçek hayata yakın okullar var.
Ama genel olarak okullar gerçek iş hayatından oldukça uzakta.
Bu aradaki uçurum kapatılmadıkça, okullar asla çocukları gerçek hayata hazırlayamayacaktır.
Ya sizce?..
Ya sizce?..