Evet bu yazımızda tavladan bahsedelim istedim. Kendine ait lisanıyla, yaşamımızdaki yeriyle; kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olmuş olan bu oyunu sizlere tanıtmak istedim.
Çevremizde fazla kimse yoktur ki, hayatının belli bir döneminde bu oyuna kafayı takmamış; karşısındakini sinirden çatlatmamış olsun. Kimi zaman bir esnaf dükkanı önünde küçük tabureler üzerinde, kimi zaman da bir yerlerde arkadaşlarımızla, hafta sonu buluşmalarında sık sık oynadığımız bu oyun bakalım nereden gelmiş bize.
Tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte epey eski zamanlarda, Hint İmparatoru, değerli taşlardan yaptırmış olduğu bir satranç oyununu, yanına bir de mektup iliştirerek hediye olarak Pers imparatoruna gönderir. Mektup oyunla ilgili hiç bir açıklama içermezken, üzerinde sadece şu mesaj yazmaktadır:
Çevremizde fazla kimse yoktur ki, hayatının belli bir döneminde bu oyuna kafayı takmamış; karşısındakini sinirden çatlatmamış olsun. Kimi zaman bir esnaf dükkanı önünde küçük tabureler üzerinde, kimi zaman da bir yerlerde arkadaşlarımızla, hafta sonu buluşmalarında sık sık oynadığımız bu oyun bakalım nereden gelmiş bize.
Tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte epey eski zamanlarda, Hint İmparatoru, değerli taşlardan yaptırmış olduğu bir satranç oyununu, yanına bir de mektup iliştirerek hediye olarak Pers imparatoruna gönderir. Mektup oyunla ilgili hiç bir açıklama içermezken, üzerinde sadece şu mesaj yazmaktadır:
"Kim daha çok düşünür,
Kim daha iyi bilir,
Kim daha ileriyi görürse
O kazanır.
İşte hayat budur...”
Pers İmparatoru, bu oyuna ve yanında gönderilen mesaja bir anlam veremez. Hemen dönemin en alim devlet adamlarından biri olan, Buzur Mehir adlı veziri ile durumu paylaşarak, ondan yardım ister. Üstelik istediği başka şeyler de vardır. Ondan gönderilen oyunu çözmesini ve Hint İmparatoruna, hediyesine karşılık olarak göndermek üzere yeni bir oyun tasarlamasını ister.
Vezir, İmparatorunun isteğini yerine getirmek için haftalarca çalıştıktan sonra gönderilen satrancın her taş hareketini inceleyerek oyunu çözer. Satranca misilleme olarak da on günde tavlayı icat eder. Hazırlıklarını tamamlamasının ardından, çalışmalarını İmparatora gururla sunar.
Vezir, İmparatorunun isteğini yerine getirmek için haftalarca çalıştıktan sonra gönderilen satrancın her taş hareketini inceleyerek oyunu çözer. Satranca misilleme olarak da on günde tavlayı icat eder. Hazırlıklarını tamamlamasının ardından, çalışmalarını İmparatora gururla sunar.
Pers imparatorunun baş veziri Buzur Mehir tarafından, bundan yaklaşık 1400 yıl önce tasarlanan oyunun adı tavladır.
Bugün Dünyanın en popüler oyunlarından biri olan tavla oyunu, tam bir yaratıcı zeka ürünüdür. Oyun, içerisinde pek çok sır ihtiva etmektedir. Zaman kavramından yola çıkılarak hazırlanmıştır. Gelin birlikte inceleyelim...
Bugün Dünyanın en popüler oyunlarından biri olan tavla oyunu, tam bir yaratıcı zeka ürünüdür. Oyun, içerisinde pek çok sır ihtiva etmektedir. Zaman kavramından yola çıkılarak hazırlanmıştır. Gelin birlikte inceleyelim...
- Senenin birliği olarak tavla bir tanedir.
- 4 köşesi 4 mevsimi simgelerken,
- Tavlanın içindeki karşılıklı 6 şar hane 12 ayı,
- Pulların toplamı ayın 30 gününü,
- Siyah- beyaz pullar gece ile gündüzü,
- Karşılıklı 12 şer hane de günün 24 saatini simgeler...
Hint imparatoruna satranca karşılık olmak üzere tasarlanan tavla oyunu çeşitli hediyelerle birlikte, gönderilirken yanına şu not iliştirilir:
"Evet,
Kim daha çok düşünür,
Kim daha iyi bilir,
Kim daha ileriyi görürse
O kazanır.
AMA BİRAZ DA ŞANS GEREKİR.
İşte hayat budur..."
Gelecek yazılarda buluşmak üzere.
Tavla tadında hayatlar dilerim...
Gelecek yazılarda buluşmak üzere.
Tavla tadında hayatlar dilerim...