 |
Şu sıralar, Zekeriya EFİLOĞLU'nun kitabını okuyorum.
Kitap denemelerden, hayata dair yazılardan oluşuyor. Yazar hayat görüşünü içten bir biçimde okurlarıyla paylaşmaktan çekinmemiş. Kimi tarihi hikayeler de içeriğe uygun bir sırayla yayına eklenmiş bulunuyor.
Hikayelerden biri de şu: Mahatma Gandhi, Londra'da eğitim aldıktan sonra gelip ülkesinde avukatlık yapmaya başladı. Halkının büyük zulüm gördüğünü anladı. Kendisine gelen davaları inceledikçe ve yaşanan zulümleri gördükçe çok üzülüyordu. "Bu zulmü önlemek için ne yapmalıyım" diye sordu kendi kendine. 300 sene savaşıldığı halde bağımsızlık kazanılamamıştı. "Demek ki çözüm savaşta değil." dedi ve kendisine tek bir keçi satın aldı. Bu keçinin tüyünden elbise yaptı ve onu giyindi. Altı ay boyunca keçinin sütüyle beslendi. 6 ay sonra halkın önüne çıktı. "Bu örtüyü bu keçinin tüyünden yaptım, beni korumaya yetiyor. 6 aydır bu keçinin sütüyle besleniyorum, beni doyurmaya yetiyor." dedi ve ekledi: "Bunu siz de yapabilirsiniz." İngilizlerin mallarını almaya mecbur değiliz. Boykot edelim." diye halkı uyardı. Ve Gandhi önderliğinde İngiliz boykotu başladı. Boykotun başlamasıyla birlikte İngiltere'de mecliste holding yöneticilerinin de içinde bulunduğu birçok şirketin malları satılmamaya başlandı. Bu holding sahipleri hemen hükümete yüklenerek: "İflas ediyoruz, bu insanlar ne istiyorsa verin, batmaktan kurtulalım." dediler. Bu insanlar bağımsızlık istiyorlardı ve Hindistan bu şekilde istiklalini kazanabildi.
Bu içten sohbetin hoşunuza gideceğini umarak, kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.
