İki Mars Bir Düz!


  Evet bu yazımızda tavladan bahsedelim istedim. Kendine ait lisanıyla, yaşamımızdaki yeriyle; kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olmuş olan bu oyunu sizlere tanıtmak istedim.
Category:
Paylaş

Salaşlığın Vazgeçilmez Lüksü...


  Baştan uyarmak vazifemdir: Bu yazı maddiyatı her şeyin üzerinde tutan, paranın insan hayatında pek çok eksikliği giderebileceği fikri dimağına sabitlenmiş insanlara göre değildir. Bu okurlarımıza sayfamızı ziyaret ettikleri için teşekkürlerimi sunar; köprüden önce son çıkıştan önce konudan ayrılmalarını saygılarımla rica ederim.
Category:
Paylaş

Oblivion (2013)

  İnsanlığın bir zamanlar yuvası olan Dünya gezegeni birtakım uzaylı canlılar tarafından işgal edilmiştir ve gezegende hala varlıklarını sürdürmektedirler. Jack tüm bunları araştırmakla görevliyken, karşısına hiç beklemediği sürprizler çıkacaktır. 
Category:
Paylaş

Anlayarak Hızlı Okuma!


  Farkında mısınız etrafta, internette, yayın evlerinde; hatta gündelik işlerimizi yaparken bile okumamız gereken o kadar çok yayın var ki... Yazın dünyası bugün hiç olmadığı kadar gelişkin ve üretken. Geçen yıllara oranla dünyada olduğu gibi Türkiye'de de artık daha fazla kitap basılmakta. Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren ISSN Türkiye Merkezi de aynı şekilde süreli yayınlar alanındaki en doğru verileri sunuyor. 2010'da 35 bin 775 adet kitaba ISBN tahsis edilmişken 2011'de ISBN tahsis edilen kitap sayısı 43 bin 190 oldu. Yılda basılan kitap sayısı ise yüz binlerin üzerine çıktı.
Category:
Paylaş

Life Of Pi (Pi'nin Hayatı) 2012


  Hindistan’dan Kanada’ya giden bir yük gemisi, içindeki hemen hemen tüm canlılarla birlikte trajik şekilde batar. Bir can kurtaran filikası, uçsuz bucaksız vahşi Pasifik Okyanusu'nun ortasında yapayalnız kalır. Sandalın hayatta kalmayı başarabilen mürettebatı ise bir sırtlan, kırık bacaklı bir zebra, bir orangutan, Richard Parker adında üç yüz kiloluk bir Bengal kaplanı ve Pi adlı 16 yaşında Hintli bir çocuktan oluşmaktadır.
Category:
Paylaş

Kara Ölüm!


Biz madenciyiz; 
Yüzlerce metre yer altı ekmek aradığımız. 
Toz duman gazlardır nefes aldığımız. 
Biz madenciyiz; 
Maaşımız açlık sınırından,
İşimiz en ağırından!

  1882 yılında  Bahriye Nezaretinden (Deniz Kuvvetleri) terhis olan gemici Hacı İsmail, benim de doğduğum, büyüdüğüm yer olan  K.d.z. Ereğli’nin Kestaneci Köyü'nde  bulduğu o zamanların ifadesi ile  "kara taşlarıyla" birlikte (taş kömürleri), II. Mahmut’un huzuruna çıkarılmış; fakat bulduğu taş kömürlerinin üretimine başlanamamıştı. Yedi yıl sonra ise Bahriye Nezaretinden terhis olan Uzun Mehmed, Kestaneci Köyü, Köseağzı yakınlarında, 8 Kasım 1829'da bulduğu taş kömürünün üretimini ciddi şekilde ele almıştır.
Category:
Paylaş
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...